Bu Sonbaharı Güzel Geçirme Listesi (Mertör Edition)

Canım Eylül güzelce bir yazı yazmış blogunda, güzel sonbaharı biraz daha güzelleştirmenin yollarını sıralamış. Keyifle okuyordum ki son paragrafta beni de böyle bir liste yapmak üzere davet ettiğini okudum, keyfim katlandı. İşte huzurlarınızda (fırından yeni çıkmış sonbahar fotoğraflarımla birlikte) benim gözümden bu sonbaharı güzel geçirme listesi!







1. Çizmek, boyamak, yeni bir Instagram sayfası?!
Çocukluğumdan beri bir şeyler çizer, bir şeyler boyarım. Hatta ilkokul 1. sınıfta, hayatımın ilk sınavının önüne Ali'nin bakması gereken yerleri (bkz.at) yazdıktan sonra kağıdımı ters çevirip arkasına tıngır mıngır giden bir sirk konvoyu çizmiştim kurşun kalemle. Vagonlardan başını uzatmış bakan zürafalarım ve fillerim vardı. Böylece 18 yıllık öğrencilik hayatım boyunca bir şeyler çizdiğim/boyadığım için işittiğim sayısız azarın ilki, anılarım arasında yer etmiş oldu.
Üniversitenin ortalarında bir yerlerde, çeşitli sebeplerden ötürü köşeme çekilip resim yapmayı bırakmış, daha doğrusu unutmuştum. Ta ki geçen seneye kadar. Önce hayranı olduğum illustratörlerin çizimlerine dalıp dalıp giderken neden bunca zamandır çizmiyorum sorusunu sormaya başladım, sonra da ilk Copic marker setimi alıp yeniden hatırladım çizmenin ve boyamanın, ne kadar özgürleştiren bir yaratım şekli olduğunu.
Tüm bu sene boyunca sevgili Eylül'ün bıkmadan ve usanmadan beni yüreklendirmesi, ona yolladığım çizimlere, desenlere, illüstrasyonlara bakıp kıymetli değerlendirmeler yapması ile de birlikte, iyice eski heyecanımı (hatta belki biraz daha fazlasını) yakaladım. Şimdi, bu sonbahar için güzel fikirlerim var. Yine Eylül'ün önerisiyle sadece çizimlerim için bir Instagram hesabı açmayı düşünüyorum. Tabii henüz paylaşacak kadar çok iş yok elimde, ama bir kere başladıktan sonra yavaş yavaş gelmez mi zaten devamı? (Gelir gelir!) Böylece, bir yandan da önümüzdeki sonbaharı güzelleştirmesini umduğum bir başka plan için hazırlık yapmış olurum. O da o zamanın sürprizi olsun.
Özelden genele: Eğer çizmeyi boyamayı seviyorsanız, sonbaharı hem çizmek hem boyamak nasıl güzeldir... Hem çizin hem boyayın, hem de paylaşın. Çünkü güzel duygular paylaşıldıkça artıyor!





2. Sonbahar kitapları, bol bol okumalı!
Geçtiğimiz ay ikisi de iş ile alakalı olmakla beraber (biri business etiquette üzerine, diğer düğün fotoğrafçılığı hakkındaydı) yalnızca 2 kitap bitirebildim. Ama bu sonbaharı okumalarımı hızlandırmak üzere kullanmaktan yanayım. Zira kitap alım hızım her zaman kitap bitirme hızıma tur bindiriyor, hele de şimdi taşınma öncesinde üst üste yığılan canım kitaplarım ağlıyor.
Önümüzdeki üçte bir eylül, bir ekim ve bir kasım boyunca okumak için kendime bir mini-liste yaptım. Ne kadarını okuyabilsem kardır. Bunca iş kitabının arasına bir tane de hafif, naif ve mümkünse düşündürmeden güldüren, pamuksu bir kitap sıkıştırmayı düşünüyorum. Hatta tam şu anda bu niyetimi bir challenge'a dönüştürerek kendimi de heyecanlandırmaya karar verdim. Kitaplara başladıkça Instagram üzerinden #mertorreads etiketi ile paylaşacağım. Bakalım Aralık 1'e kadar bu etiket altında kaç kitap birikecek. (Kalbim 12-14, aklım 4-6 diyor, acaba zaman ne diyecek :))
Özelden genele: Sonbaharda pencere kenarına kıvrılıp, bir yandan sıcak bir şeyler içip, bir yandan cama vuran yağmur damlalarını izleyerek kitap okumanın keyfi dünyadaki en büyük nimetlerden biri değil de nedir? Ne zamandır okumak isteyip de fırsat bulamadığınız o kitabı elinize almanın tam zamanıdır.




3. Bloglarım
Benim canım bloglarım! Biri şu an okumakta olduğunuz Mertör Online, diğeri ise tatlı bebeğim Mertör Photography'nin blogu. Aslında ikisi ile de aram fena değil, çok yoğun dönemler hariç ikisine de sık sık vakit ayırabiliyorum. Ancak bu ara evlilik hazırlıkları dolayısıyla günlük hayatımdaki meşguliyetler de artınca ister istemez ikisine de biraz(cık) uzak kaldım. Bu sonbaharı iyi değerlendirmek gerek, daha çok yazmak, daha çok paylaşmak gerek :)
Özelden genele: Eğer bir blogunuz varsa ihmal etmeyin, yazın! Yoksa da açın bir tane, yine yazın! Blog yazmak çok keyifli, benzer zevkleri, hayalleri ve heyecanları paylaştığınız insanlarla yolunuzu kesiştiren, paylaştıkça çoğaltan, ilham veren, mutlu eden bir uğraş.






4. Evlilik işleri!
Ah evet, aslında tüm işlerin ve koşturmaların arasında bu sonbaharda en çok mesai harcatan konumuz bu! Tabii pek şikayetçi olduğumu söyleyemem :) Düğün yeri, günü, gelinlik, ev tadilatı gibi sonsuza ıraksayan bir listenin arasından, şimdilik Nespresso makinemizi ve Tabu'muzu aldık. Eh, hiçbir şey yapamasak güzel kahve içip Tabu oynayacağız en azından!
Özelden genele: Evlenin! Şaka şaka :) Yaşadığınız yeri güzelleştirmek için illa ki kutsal aile birliğinin temellerini atıyor olmanız gerekmiyor. Hele bir çeşit wonderland olan Ikea'ya gitmek için bir sebep beklemenize hiç gerek yok. Tek bir tanecik mum ve bir tane çerçeve bile keyfinizi yerine getirebilir. Sonbahar tam bir "eve dönüş" mevsimidir, o halde evin tadını çıkarmak gerek!








5. Maya ve sonbahar
Maya'nın en çok, ama en çok yağan kara ve soğuk kışa yakıştığını artık bizi tanıyan herkes biliyor. Ama ikinci en çok ödülünü sonbahara veriyorum. Sararmış kuru yaprakların arasında yürüyüşler yapmalı, uzun uzun dolaşmalı... Dolaşırken fotoğraf çekmeli, Maya'nın yanaklarından öpmeli.
Özelden genele: Bu güzel havaların tadını çıkarırken evcil arkadaşları unutmamalı. Onları da yürüyüşlere dahil etmeli, bu güzel anıları fotoğraflarda saklamalı. Sonra dönüp bakınca "ne güzel bir gündü" demenin keyfini yaşamalı.. Sokaktan geçerken kediciklerin başını okşamalı, evde yemek artığı çıkarsa mutlaka köpeciklerle paylaşmalı. Karın tokluğu en birinci ihtiyaç belki ama, onlar için sevgi de neredeyse o denli kıymetli. Sevmeli, sevdikçe sevinmeli.








6. Pumpkin -wait for it- Spice Latte!
Seveni de çok sevmeyeni de, ama benim için büyük harflerle YAŞASIN sebebi pumpkin spice latte, ya da kod adı ile psl. Nasıl ki resmi (kırmızı bardaklı) kış kendime ödül verme içeceğim* white chocolate mocha ise, sonbahara da en çok (ama en çok) yakışan pumpkin spice latte. Geçen sene Türkiye'de de satışa başladığında çok sevinmiştim, dün Starbucks'ta afişlerini görünce yine çok sevindim, mevsimi gelmiş bu güzel içeceğin. Geçtiğimiz cümlelerin içinde bir çok kez arka arkaya pumpkin spice latte dediğimin farkındayım ama sizce de söylemesi çok eğlenceli değil mi ("pumpkin spice latte")? Her neyse, hem çok tatlı olmayan ve dolayısıyla iç baymayan, hem tadı aynen sonbahar gibi yumuşak, baharatlı ve güzel olan, hem de insana mutluluk veren pumpkin spice latte'yi henüz denemediyseniz kesinlikle tavsiye ederim! (Şimdi hep beraber bir kez daha söylüyoruz, pumpkin spice latte!)
*Kendine ödül verme içeceği (a.): İyi bir şeyler yaptığında ödül için, kötü bir gün geçirirken de moral için içilen şey, meşrubat, sıvı gıda.
Özelden genele: Pumpkin spice latte!




 


7. Stil yazıları geri dönse!
Hiç fark ettiniz mi, sitedeki menü barının en sonunda "Stil" diye bir buton mevcut. O düğmeye bastığınızda stil yazılarının, yani daha doğrusu bugün ne giydim postlarının sıralanması gerek. Ancak şu an öyle bir şey olmuyor çünkü canım blogumu açalı bir buçuk sene olmasına karşın henüz böyle tek bir yazı bile paylaşmadım. Oysa eski blogdan hatırlayanlar olacaktır, sık sık bolca fotoğraflı stil postları hazırlar, oldukça da keyif alırdım. Ne zamandır yeniden aklımda, belki artık bu sonbahar yeniden dönüş olur. Ne de güzel olur aslında.
Özelden genele: Yapmak istediğiniz şeyleri ertelemeyin. Yapın. (Yazar burada esasen bizzat kendisine seslenmektedir.)

İşte benim sonbaharı güzel geçirme listem burada, sizin de önerileriniz ya da sonbahar ritüelleriniz varsa duymak, öğrenmek isterim! Kahveniz sıcak, battaniyeniz yünlü, sonbaharınız kutlu olsun!


Sevgiler,

Meriç

14 yorum:

  1. Çoook güzel bir yazı olmuş bu. Ne yazıları okumaya, ne de fotoğraflara bakmaya do-ya-ma-dım. Ben daha önce size hiç yorum yazmasam da hep okurum, ilk defa bu yazınızda artık dayanamadım. Ellerinize sağlık, hep yazın.
    Bir de ben sizin eski blogunuzu bilmiyorum, ama eminim ki çok güzel yazarsınız stil yazılarını. Lütfen yapın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) Siz de iyi ki yorum yazmışsınız, ben de bunları okuyunca seviniyorum :)

      Sil
  2. Ah o eski blog. Defalarca okumuştum. Sevdiğiniz bir kitabı ortadan açıp okumak gibiydi. (Belki de Harry Potter gibi)
    Tabii bu da çok güzel. Hep yaz hep okuyalım.

    Not: Uzun bir mail atmıştım iletişim kutusundan. Görmedin mi :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba! Şimdi yeniden kontrol ettim mail kutusunu ama senden bir mail görünmüyor, ulaşmamış olsa gerek. Yeniden atman mümkün olur mu acaba? :)

      Sil
    2. sitenin iletişim kutusundan attım sanırım :( ama neyse en kısa zamanda oturup tekrar yazıcam :)

      Sil
    3. Çok sevinirim, kusura bakma bir kaç kişi daha iletişim kutusu ile ilgili sorun bildirdi bana kaldırdım ben de. Mail olarak atarsan daha güvenli bir yolculuk yapmış olur mesajın :)

      Sil
  3. İçim açıldı içim! Ellerine ve hep güzellik üreten zihnine sağlık Meriç'im <3 Bu maddelerin önce özel, sonra genel olarak sunulmasına ayrı bayıldım, yapmayı planladıklarına ayrı, fotoğrafların ise zaten hep apayrı. Çizeceklerini pırıl pırıl bir arada görmeyi heyecanla bekliyorum, bir de evet sen ne güzel giyinip süslenip, still postları yapardın yahu, ben de çok severdim onları. Kırmayıp da yazmışsın, birkaç kez daha dönüp dönüp okurum ben bu yazını da, taptaze, koca bir demlik kahve gibi olmuş <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrusu senin sayende :) Sen öyle ilham verici bir yazı yazınca bana da devam etmek düştü. Çizimler konusunda çok heyecanlıyım, dün kendime yeni bir defter aldım hatta! Yine heyecanlandım. Çok güzel olacak çok :)

      Sil
  4. ya ahahahaha o kadar eğlenceli olmuş ki, "sonbahar geliyor" coşkusunu yazın sayesinde yaşadım! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hehehe teşekkür ederim, ben de yazarken çok eğlendim :)

      Sil
  5. çok güzel bir yazı olmuş Meriç, ben de sonbaharı ve kışı çook seven birisi olarak bu listeyi kendimce düzenleyebilirim sanırım :) kışlık kıyafetlerin çıkarılması, dolapların düzenlenmesi, yeni dekorasyon fikirlerinin hayata geçirilmesi, evin baştan ayağa temizlenmesi (evet garip ama temizlikle mutluluğun bir ilgisi var bence.. merhaba annecim :P) biriken kitapların yağmurlu akşamlarda sıcacık bir kahveyle okunması, film ekiminde bir sürü filme gidilmesi, bilet bulunamayan filmlerin evde izlenmesi.. kedi oğluşla vakit geçirilmesi, boyama - el işi işlerine geri dönülmesi.. starbucks kahveleriyle pek anlaşamasam da pumpkin spice latte'yi muhakkak deneyeceğim!

    eski blogundan beri takip ediyorum seni ve stil yazıları da dahil tüm yazılarını çoğaltmanı çok isterim. sevgiler.. =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Temizliğin mutlulukla bir alakası olduğuna eminim! Özellikle büyük temizliklerden sonra evin fotoğrafını çekip eşe dosta yollayan biri olarak buna katılmamak mümkün değil :)) Değil mi bence de yazılar artsın, çalışkan blogger iyi blogger bir yerde :)
      Ayrıca eskiden beri takip edenler yorum yazınca eski bir arkadaşımla karşılaşmış gibi seviniyorum, teşekkür ederim! :)

      Sil
  6. Pumpkin spice latte'yi ilk kez duydum ve denemek için sabırsızlanıyorum :)
    Çizim hesabını, ne okuduğunu, Maya ile yürüyüş fotoğraflarınızı da takipte olacağım :)

    Eylül beni de mimlemişti, bir iki gün içinde yazımı tamamlayıp paylaşmayı umuyorum (sonbahar bitmeden:) )

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahah biliyor musun yazarken ben de bir ara sonbahar bitmeden listeyi bitiremeyeceğim sandım :) Seninkini de heyecanla bekliyorum! Bu arada çok tatlı lezzetlerden hoşlanmıyorsan (mesela white mocha çok tatlı geliyorsa) pumpkin spice latte'yi yağsız sütle iste :)

      Sil

 

Twitter Updates

Translate

Instagram Photos